![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |

Dış ticarette alıcı ve satıcı farklı ülkelerde bulunduğundan ödeme şekilleri iç ticaretten farklıdır. Ödeme şekillerinin seçilmesine birçok husus etki eder. Burada ihracatçı ve ithalatçının taşıdıkları riskler göz önüne alınmalıdır. İthalatçı için en büyük risk parasını ödedikten sonra teslim aldığı malların istediği nitelik ve kalitede olmamasıdır. İhracatçı için en büyük risk ise, malları teslim ettikten sonra parasını tahsil edememektedir. Bu riskleri karşılayan ve hem ithalatçıyı hem de ihracatçıyı koruyan ödeme şekilleri geliştirilmiştir. Her ödeme şeklinin kendine has maliyetleri olduğu da unutulmamalıdır.
Peşin Ödeme: Malların bedeli, ithalatçı tarafından ihracatçıya gerek banka kanalıyla gerekse başka şekillerde malların teslim alınmasından önce peşin olarak ödenir. Bu ödeme şekli ihracatçı açısından en elverişli ödeme şeklidir. Ancak ithalatçı açısından en riskli ödeme çeşididir. Bu nedenle, bu ödeme yöntemi birbiriyle uzun süredir iş yapan, birbirini çok iyi tanıyan ve aralarında güven oluşmuş ihracatçı ve ithalatçılar tarafından kullanılır. Ayrıca uluslararası piyasada tekel konumunda olan güçlü satıcılar, bu güçlerine güvenerek peşin ödeme talep edebilmektedirler. Bazen de satıcılar alıcılara peşin ödeme ıskontosu vermektedirler. Bu ıskonto alıcı için cazipse, alıcı peşin ödeme yöntemini tercih edebilmektedir. Peşin ödeme yöntemi aynı zamanda, ihracatçı açısından ithalatçı tarafından sağlanan bir finansman şeklidir.
Mal Mukabili Ödeme: Bu ödeme yönteminde malların bedeli, ithalatçı tarafından teslim alındıktan sonra ödenir. Bu ödeme yöntemi ithalatçı için en avantajlı, ihracatçı için ise en riskli yöntemdir. Bu yöntemde de tarafların uzun dönemdir iş yapması, birbirlerini iyi tanıması ve aralarında güven tesis edilmiş olması esastır. Bu yöntem daha çok alıcının güçlü olduğu durumlarda kullanılır. Gerek peşin ödemede gerekse mal mukabili ödemede, ödeme ile ilgili maliyetler asgaridedir. Eğer ödemeler banka aracılığı ile yapılıyorsa, yegâne maliyet bankaya ödenen havale masrafıdır. Ancak her iki yöntemin de belirli taraflar için en riskli yöntem olduğu unutulmamalıdır.
Vesaik Mukabili Ödeme: Burada ihracatçı malları sevk ettikten sonra, malların sahipliğini temsil eden belgeleri ithalatçının bankasına gönderir. Banka ithalatçıya belgeleri, ithalat bedelini tahsil ettikten sonra verir. İthalatçı bu belgeler olmadan malları çekemeyeceğinden, ihracatçı ödeme yapılmadan malların ithalatçıya geçmeyeceğini bilir. Bu ödeme yönteminde bankanın ihracatçıya herhangi bir ödeme yapma yükümlülüğü yoktur. Bankanın tek yükümlülüğü tahsilât yapmadan belgeleri teslim etmemektir. Banka tahsilâtı yaptıktan sonra, ihracatçının talimatı doğrultusunda, parayı ihracatçıya transfer eder. Vesaik mukabili ödemede malların ülkeye gelmesi şart değildir. Mallar gelmeden de sevk belgeleri gelebilir ve ithalatçı ödeme yapabilir. Bu ödeme türünde ithalatçı malların bedelini ödemeden hiçbir şekilde mallara sahip olamaz. Ancak ihracatçı bu ödeme yönteminde bir miktar risk almaktadır. Bu risk de ithalatçının malları kabul etmemesi ve ödeme yapmamasıdır. Bu durumda mallar yabancı bir ülkede kalır, ihracatçı depo masrafını karşılamak zorunda kalabilir veya malların geri getirilmesi gerekebilir. Bunların hepsi ihracatçı için ek maliyet doğurur.
Akreditif: Akreditif baştan mutabık kalınan şartların yerine getirilmesi durumunda ihracatçıya banka tarafından ödeme yapılmasını öngören bir ödeme yöntemidir. Sözleşme akreditifli ödemeyi öngörüyorsa, ithalatçı ihracatçı lehine akreditif açtırmalıdır. İthalatçı akreditif açtırmak için bankasına akreditif talimatı verir. İthalatçının bankasına amir banka adı verilir. Akreditifin açıldığı ihracatçıya ülkesindeki bir banka aracılığı ile bildirilir. Bu banka muhabir banka olarak isimlendirilir. Muhabir banka ayrıca, sorumluluğu sadece akreditifin açıldığını ihracatçıya bildirmekse “ihbar bankası”, eğer ihracatçıya ödeme yapma yükümlülüğü de olursa “teyit bankası” olarak adlandırılır. Akreditif sözleşmesinde hangi belgelerin bulunması durumunda ödeme yapılacağı açıkça belirtilmelidir. Bu belgeler içinde mutlaka sevk belgeleri bulunmalıdır. Akreditifte bankalar sadece belgeler üzerinden işlem yaparlar, malları görmezler.
İhracatçı malları sevk edip akreditif sözleşmesinde sıralanan belgeleri muhabir bankaya verir. Muhabir banka, ihbar bankası ise belgeleri amir bankaya gönderir. Amir banka belgeleri inceler ve akreditif sözleşmesinin hükümlerine uyuyorsa malların bedelini muhabir bankaya öder. Muhabir banka da ihracatçıya ödeme yapar. Muhabir banka teyit bankası ise, ihracatçının kendisine sunduğu belgeleri inceler, akreditif şartlarına uyuyor ise ihracatçıya ödemeyi yapar ve belgeleri amir bankaya gönderir. Amir banka ödemeyi muhabir bankaya yapar. Görüldüğü gibi burada, bankaların ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Amir banka tahsilâtı ithalatçıdan yapar. Ancak ithalatçı ödeme yapsın veya yapmasın kendisine sözleşmeye uygun belgeler geldiğinde amir banka ödeme yapmak durumundadır. Aynı şey, teyit bankası ise muhabir banka için de geçerlidir. Burada hem amir banka hem de muhabir banka bu hizmetlerinden dolayı bir bedel alırlar. Bu masrafı ithalatçının mı ödeyeceği, ihracatçının mı ödeyeceği ya da aralarında paylaşıp paylaşmayacakları sözleşmede belirtilir.
Kabul Kredili Ödeme: Bu ödeme şekli vesaik mukabili, mal mukabili ve akreditifli ödeme yöntemlerinden birisi ile birlikte kullanılır. Bu, mal bedelinin belli bir vadede ödenmesini öngörür. Mal mukabili ödemede ithalatçı malları çektikten sonra ihracatçının kendisi üzerine çektiği poliçeyi kabul ederek ihracatçıya gönderir. Poliçe ihracatçı tarafından hazırlanan ve kendisine belirli bir vade sonunda belirli miktarda paranın ödenmesini öngören mali bir belgedir. Bu belge sadece ithalatçı tarafından imzalanırsa buna “ticari kabul” (trade acceptance) denir. Poliçe bir banka tarafından da kabul edilebilir. Bu durumda banka borçlu sıfatını alır. Banka poliçeye aval da verebilir. Aval, ithalatçı tarafından bedel ödenmezse bankanın bunu ödeyeceğini gösteren garantidir. Bankanın kabul veya aval vermesine “banka kabulü” (banker’s acceptance) denir. Vesaik mukabili ödemede banka ihracatçının gönderdiği poliçeyi ithalatçıya imzalatır, isteniyorsa aval verir ve belgeleri teslim eder. Poliçenin vadesinde ithalatçı ödemeyi yapar. İthalatçı ödeme yapmazsa aval verilmiş poliçede banka ödeme yapmak zorundadır. Akreditifli ödemede ise poliçe; teyitsiz akreditifte amir banka, teyitli akreditifte muhabir banka üzerine çekilir. Banka poliçeyi kabul ederek ihracatçıya gönderir ve poliçe vadesinde ödemeyi yapar. Bankalar tüm bu hizmetleri karşılığında komisyon alırlar.